Serbest Piyasa Ekonomisi Nedir? Avantajları / Dezavantajları

Mustafa Sarıkaya
6 min readNov 24, 2021

--

“Serbest piyasa ekonomisi nedir, neyi ifade eder, serbest piyasa ekonomisinin avantajları ve dezavantajları nelerdir?” Özet, derleme

Serbest piyasa ekonomisi, çok az veya hiç hükümet kontrolü olmayan arz ve talebe dayalı bir ekonomik sistemdir. Belirli bir ekonomik ortamda gerçekleşen tüm gönüllü değişimlerin özet bir açıklamasıdır. Serbest piyasalar, bireylerin ekonomik kararlar aldığı kendiliğinden ve merkezi olmayan bir düzenleme düzeni ile karakterize edilir.

Serbest Piyasa Ekonomisi Terimi

Serbest piyasa ekonomisi teriminden, üretim ve tüketimin piyasalarda arz ve talebin buluşmasıyla düzenlendiği bir ekonomik sistem anlaşılmaktadır. Serbest piyasa ekonomisinin temeli, öncelikle ekonomist 18. yüzyılda Adam Smith tarafından fikirler üzerine inşa edilir; “görünmez el” varsayımlı düşünce modelinde, piyasa, kendi kendini örgütleme yoluyla, bireysel piyasa katılımcılarının bencilce kâr arayışının genel kamu yararına olacağını öne sürer.

“Serbest piyasa” terimi laissez-faire kapitalizmi ile eşanlamlı olarak da kullanılır. Çoğu insan “serbest piyasa”yı ele alırken, engelsiz rekabetin ve yalnızca alıcılar ve satıcılar arasındaki özel işlemlerin olduğu bir ekonomiyi kasteder. Ancak, daha kapsayıcı bir tanım, zorlayıcı merkezi otoriteler tarafından kontrol edilmediği sürece herhangi gönüllü ekonomik faaliyetleri de içerir.

Serbest Piyasa Ekonomisi Özellikleri

Serbest piyasada, rekabetçi senaryoda bir ürünün fiyatı arz ve talebe göre oluşur. Tüketiciler ve üreticiler için serbest piyasa erişimi varsayılır. İnsanlar rasyonel tercihlerde bulunan homoeconomicus varlıklar olarak görülür. Sağlayıcılar arasındaki rekabet durumu yeniliklere yol açar. Değişim, işleyen bir değişim aracıyla (parayla) gerçekleşir. Sözleşme hürriyeti vardır. Gücü yeten herkes iş kurabilir. Herkes gücü yettiği ölçüde mesleğini özgürce seçebilir. Herkes parası yettiği ölçüde kendi satın alımlarına karar verir. Uluslararası serbest ticaret vardır, ekonomik küreselleşme gelişmiş ülkeler tarafından teşvik edilir. Devlet, bazı açılardan minimalisttir, işleyen bir piyasa için yasal çerçeveyi sağlar.

Serbest Piyasa Ekonomisi Avantajları

  • Her piyasa katılımcısı için kendini gerçekleştirme imkanı olduğu varsayılır.
  • Hızlı teknolojik ilerlemenin serbest piyasa ile sağlandığı öne sürülür.
  • Müşteri gereksinimlerinin karşılanması nedeniyle ürün çeşitliliği oluştuğu iddia edilir.
  • Rekabetçi durum nedeniyle düşük fiyatlar olacağı öne sürülür.

Serbest Piyasa Ekonomisi Dezavantajları

  • Kalite Düşüşü ve Çevresel Maliyet: Firmalar için en büyük motivasyon kar maksimizasyonu olduğu için etik olmayan bir şekilde maliyetlerini düşürmeye çalışabilirler. Çoğu durumda, kâr maksimizasyonu dürtüsü aslında etik olmayan davranışları teşvik eder. Etik olmayan maliyet azaltma önlemlerinin zararlı etkilerine örnek olarak çevreyi kirletmek veya işçileri sömürmek (fazla çalışma, düşük ücret, işçilerin sendikalaşmasını engelleme vb.) dahildir. Bu zararları sınırlamak için devlet müdahalesi gereklidir.
  • Temel İnsanî Hizmetler: Kar yoksa birçok konuda altyapı sunulmaz. Örneğin saf serbest piyasa anlayışında kimi bölgelerdeki insanlar için hastaneler, toplu taşıma araçları, yol için hiçbir adım atılmaz. Karlı olmayan mal ve hizmetler üretilmez veya işletilmez. Bunun sonucunda kırsal topluluklar zarar görür. Örnekler arasında, işletmeleri karlı olmasa da gerekli olan kırsal hastanelerin yanı sıra ulaşım ve posta hizmetleri de sayılabilir. Bu gibi durumlarda devlet vergilerle bu mal ve hizmetleri sağlamalıdır. Bir başka açıdan kırsal bir bölgeye mal göndermek veya hizmet sağlamak çok pahalıysa, serbest piyasa ekonomisi en iyi kararın o bölgeden tamamen çekilmek olduğunu düşünür. Bu, her zaman yenilikçi fikirleri kaçıracak toplulukların artacağı anlamına gelir, çünkü kârlılığa daha az yardımcı olan noktalarda hizmeti sonlandırma yoluna gidilir.
  • Firmaların Aşırı Güçlenmesi: Büyük firmalar, belirli pazarlara hâlâ tek hakim olabilirler. Bu, tedarikçileri (fiyatlarını aşağı çekerek) ve tüketicileri (daha yüksek satış fiyatları talep ederek) sömürerek karlarını maksimize etmelerini sağlarlar. Var olan rekabet durumları, uzun vadede kartellerin ve tekellerin oluşumu yüzünden sonlanır. Piyasada tekelleşmeler oluşur.
  • İşsizlik ve Eşitsizlik: Serbest piyasa ekonomisinde, yaşlılar, çocuklar veya artık pazarlanabilir becerilere sahip olmadığından iş bulamayan kimseler gibi, toplumun belirli kesimleri, çalışamaz duruma gelirler. Genel olarak ekonomi tarafından geride bırakılır ve herhangi bir gelirleri olmadan yoksulluğa sürüklenir. Devlet yoksa, bu kişilere sadaka tipi yardımlar dışında, herhangi bir sistematik yardım ve imkan sağlanmasının yolu yoktur. Sonuç, eşitsizliğin kök salmasıdır: Birkaç kişi lüks içinde yaşayabilirken, diğerleri sağlık giderlerini karşılayamaz, yeterli beslenemez, temel barınağa sahip olamaz vb. Teorik olarak da saf serbest piyasa ekonomisinde büyük gelir farklılıkları oluşur ve bu gelir adaletsizliğine ve sosyal gerilimlere yol açar.
  • Üretim Yapamayanların Kenara Atılması: Serbest piyasa ekonomisi, bir bireyin bir şirketin kârına katkıda bulunma yeteneğini veya yenilik yapma yeteneğini vurgular. Bu, yapının egemen olduğu bir toplumda güçlü çalışanların her zaman önceliğe sahip olduğu anlamına gelir. Çocuklar, yaşlılar, engelliler ve yarışta geri kalan herkes ikincil statüye sahip olacaktır. Çalışırken hastalansanız veya yaralansanız bile, kendinizi geçindirmek için yeterli paranız yoksa, istediğiniz zaman ekonomik merdivenin tepesinden en alt sıraya gidebilirsiniz. En alttan en üste çıkmak ise çok zordur.
  • Kontrol Edilemeyecek Kadar Karmaşıklaşan ve Çöküşe Götüren Sistemler: Piyasa başarısızlıkları ciddi durgunluklar ve devam eden ekonomik sonuçlar yaratabilir. Serbest piyasa ekonomisi kontrolü kaybetmeye başlarsa, bunun sonucunda ortaya çıkan sonuçlar oldukça şiddetli olabilir. İşlevsel aptallık paradoksu çerçevesinde oluşturulan büyük sistemlerin toplumlar lehine kontrol edilemezliği mevzubahis olur. Zaman zaman, bir serbest piyasa ekonomisi kontrolden çıkabilir ve korkunç sonuçlara neden olabilir: Örneğin Piyasa başarısızlığının tipik örnekleri arasında 1930'ların Büyük Buhranı ve 2008 emlak piyasası çöküşü, 2008/09 küresel finansal bankacılık krizi vardır. Bu dezavantajın nedeni, kar amaçlı davranışlar üzerinde kontrol eksikliğidir. Yavaş ve istikrarlı kazançlar sağlayan yatırımlar yaratmak yerine, serbest piyasa ekonomisinde kısa vadeli karlar genellikle öncelik haline gelir ve yüksek kaldıraçlı varlıklar, geri ödenip ödenmeyeceğ belirsiz krediler ve devlet müdahalesinin olmaması daha yüksek bir risk yaratır.
  • Kar Odaklı Çok Uluslu Şirketlerin Diktatörlüğü: Çok uluslu şirketler ve kuruluşlar, tek tek devletlerden, toplumlardan, ulusal çıkarlardan daha güçlü hale gelir. Karları maksimize etmek için şirketlerin tek taraflı çıkarları, her şeyi belirler.
  • Gelir Adaletsizliğinin Artışı: Serbest piyasa ekonomisi, hayatta kalmak için tüketime ihtiyaç duyar. İnsanlar paralarını mal ve hizmetlere harcamak yerine biriktirmeye karar verirlerse, serbest piyasa ekonomisi hayatta kalmak için mücadele edecektir. Büyümenin olması için hane halklarının alım-satım alışkanlığının olması gerekir. Herhangi bir satın alma faaliyeti olmadan, ortalama bir kişi için daha az istihdam fırsatı söz konusu olur. Bu nedenle servet birikiminin en büyük payı, serbest piyasa ekonomisinin en tepedeki %1'lik kısmında meydana gelir. Bunlar, gelir sıkıntısı endişesi duymadan ihtiyaç duydukları kaynaklara erişebilen hanelerdir.
  • Fırsat Eşitsizliği: Eşitlik her zaman eşit fırsatlar anlamına gelmez. Bir ailenin ulaşabileceği zenginlik seviyeleri, bireylerin hedeflerini veya hayallerini tamamlamaya çalışırken ne kadar şans elde edeceklerini belirleyecektir. Yoksullukla mücadele eden bir hanede doğan herkes, görmek istedikleri başarıyı yaratmak için daha az fırsat bulacaktır. Bazı ailelerin kendilerini ekonomik durumlarından uzak tutmak için yalnızca bir şansları vardır. Zengin haneler, benzer bir şeyi başarmak için sınırsız fırsatlara sahip olabilir.
  • Tekelleşmenin Teşviki: Serbest piyasa ekonomileri tekelleşme fikrini teşvik eder. Serbest piyasa ekonomisinde rekabet hiçbir zaman tamamen ortadan kaldırılamasa da, her işletmenin amacı rekabeti mümkün olduğunca ortadan kaldırmaktır. Bir kuruluş kendi endüstrisinde en fazla mal veya hizmeti sağladığında, tüketicilerin artık seçenekleri kalmadığından, onlara inovasyonu azaltırken daha yüksek kar seviyeleri belirleme seçeneği sunar. Sözgelimi tekel olan firma sektörde bir rakip çıktığında fiyatlarda oynama yapıp rakibi batırma stratejilerine başvurur, bu hareket, sektöre girişi cezalandırır ve potansiyel takipleri sektöre girmekten caydırır.
  • Büyük Şirketlerin Çöküşü Bütün Toplumu Çöküşe Sürükler: Serbest piyasa ekonomisinde büyük işletmeler başarısız olursa, diğer herkes de başarısız olacaktır. Şirketler bir toplumda ekonomik kalkınmanın birincil itici güçleri haline geldiğinde, en büyük katkı sağlayanlar başarısız olamayacak kadar büyük hale gelir. Bu kuruluşlar herhangi bir nedenle işsiz kalırlarsa, derhal ortadan kaldırılacak işler ve para, aileler ve diğer şirketler için yıkıcı olacaktır. Bu dezavantaj, çalışanların bu sistemde en fazla risk alan kişiler olmasının bir başka nedenidir. Bazı toplumlarda, ortalama hane halkına verilmeyen bir hizmet olarak, devletler şirket kurtarmaya mecbur bırakılabilir. Bazı durumlarda ise şirketler, yalnızca yüksek değerli müşterilere odaklanarak, herhangi bir zamanda herhangi bir nedenle işçileri işten çıkarabilir.
  • Serbest piyasa sistemi, ücretleri artışa teşvik etmek yerine düşürmeye meyillidir. Ekonomik gerileme dönemleri meydana geldiğinde, ortalama bir şirket için -emek- en pahalı bütçe kalemi olduğundan, genellikle ilk darbeyi işçilerin ücretleri alır. Bazı işletmeler, maaş giderlerini azaltma adına yapay olarak da böyle süreçlere başvurabilir.

Çözüm

Bugün dünyadaki her ülke ekonomisi, serbest piyasa ve devlet düzenlemelerin farklı oranlardaki karışımıdır. Sosyoekonomik tarih, bize her iki yönde de %100 gitmenin yarardan çok zarar verdiğini gösterir. Daima şirketlerin, bireylerin ve toplumun ihtiyaçlarının herkes için olabildiğince karlı bir şekilde bir araya gelebileceği bir denge bulmalıyız. Bu denge, ülke potansiyeline, ülkenin sosyoekonomik yapısına ve jeopolitik çıkarlarına göre her ülke için farklı şekillerde ortaya çıkacaktır.

Referans, Kaynak ve Alıntılar

  • Free Market Definition & Impact on the Economy — Investopedia
  • Free Market — Overview, Characteristics, Benefits and Drawbacks — Corporate Finance Institute
  • Andre Spicer, Aptallık Paradoksu - İş Hayatında İşlevsel Aptallığın Gücü ve Tuzakları
  • Prateek Agarwal, Free Market — Intelligent Economist
  • Louise Gaille — 18 Advantages and Disadvantages of a Free Market Economy

--

--

Mustafa Sarıkaya
Mustafa Sarıkaya

Written by Mustafa Sarıkaya

Gazi Ü. / SDÜ / İÜ — SBKY, Kamu Politikaları

No responses yet